26 Mart 2008 Çarşamba

((HÂL))A

Ağzımı açsam küfürler savurmadan kapatamazmışım gibi…
Avuç içlerimden kuru dallar fışkırıyormuş gibi; neye uzatsam bi yanından yırtıp acıtacakmışım gibi.
Öyle ki; ağız dolusu cümleleri hem konuşamaz hem içime sığdıramazmışım da öylece duruyormuşum gibi, içimden dört nala koşturanlara bakıyorken bir yandan da…

Çekip çıkardığımda hayatımdan, geriye kalanla da pekâlâ devam edebilecekken yola, belki hatta daha engebesiz yürüyebilme ihtimali de gün gibi dururken tepemde… ama işte bir türlü sonlandıramıyorken bi dolu neden münasebetiyle… onca can sıkıntısı sonrasında hala birşeyleri usulüne uydurmaya çalışırken ki hiç mümkün olmamasına rağmen üstelik…. Çekip çık(ar)mayı bilmeli insan, öğrenmeli ya da tez elden…
Hiç uğruna sıkılmamalı can, değecekse harcanmalı zaman.

Kendine söylediklerine kulak kabartılmalı… cümlelere şimdiki zamanlarla başlamalı, kurulurken kekemelikten kurtarılmalı dil.

Şimdi işte; neye uzatsam elimi üzerime yıkılacakmış ama hiç umrumda olmayacakmış gibi sanki…
Varken can sıkmaktan başka fayda vermeyen şeylerin yokluğundan tedirgin olmanın haybeyeliğini hatırlatıyormuşum gibi kendime, üzerinden geçip zamanın - geçerli nedenleri sıralarken altalta….

“geçecek” dedim….geçenleri düşünürken ve üzerime sinen halden umulmayacak kadar sakinken…inandım sonra,inandırdım…

Hiç yorum yok: