26 Haziran 2008 Perşembe

müsvedde

tedavülden kalkmış paralarla harcıyorum pişmanlıklarımdan arda kalanlarımı...en anlamlı sözlerim savrulup gidiyor hep tersten esen rüzgarların peşi sıra.
kendimi de kandırabilmeyi umuyorum;en olmadık şeylere inandırırken başkalarını.
yalanlarımı teşhir ediyorum saklandığım karanlık odalarda,
en ufak cisimlerin gölgelerinden,uyku kaçıran kabus müsveddesi canavarlar çiziyorum gözlerime...
komik kaygılardan,manasız korkulardan,garip panikleme hallerinden,gereksiz sorunlardan biçilmiş elbiseler giydiriyorum oyuncak bebeklerime.
boşunalıklarımın arz-ı endamını seyrediyorum uzun ve hareketsiz...

bittiğinde gün ve bir kez daha eriyip sonra yeniden kaskatı kesilirken hüzün.....
gözlerimde en uzak şehirlerin kaldırımlarından yansıyan sokak lambalarının parıltısı. tüm şehirlerden gitmiş ama ağır yine de...tüm cümleleri tüketmiş ve hala geveze...bunaltan bi kalabalık,yalnızlıktan muzdarip...kaçmaya meyilli ruh,yorgun ama...

göze alamadığım tüm yollar dolambaçlı
sustuğum-söyle(ye)mediğim tüm sözler de zaten çok başka sözlerin sadece iması.

Hiç yorum yok: