22 Ocak 2008 Salı

....(t)dım...(t)dim...(t)dum...(t)düm...

öğlen vakti yüzüme bişey çarptı olanca şiddetiyle...alıp gördüğümü;izlediğim filmlerden geriye kalan dakikalık sahneleri koyduğum yere bıraktım hafifce.bi an gerçek olmasın istedim.tahammül gösteremediklerimi düşündüm,insanların nelere tahammül gösterebildiklerini bir de;başım ellerim arasında sıkışıp kaldı bir süre.
....
iğrenç ve kesif bi koku kaplamıstı heryeri...dağınık ve pisti heryer,böcekler dolanıyordu eşyaların üzerinde.kimse yoktu görünürde ama her eşyadan;çoraplardan,ayakkabılardan,elbiselerden,
battaniyelerden,yastıklardan,yere serili halılardan çığlıklar yükseliyor gibiydi,kulaklarım çınladı gibi oldu.garip bi acıma hissi yerleşti yüzüme...orda olmaya mecbur herkes için onlarca hikaye yazdım...çıktım ama hemen.ilk defa ariel kokulu nevresimlerim için şükrettim.
....
güneş tam tepede parlıyordu.(her ne kadar anlam veremesem de)kar topluyor dedikleri cinsten bir hal...anlam veremediklerim sinirlerimi bozuyor galiba diye geçirdim aklımdan,sanki ille de herşeyin bir anlamı olmalıymış gibi?

her defasında,bitmeye yaklaştığında tekrar başa sarmak için buldum kendimi...defalarca aynı türküyü dinledim.hiçbirşeyi oluruna bırakamıyorum bi de ben,müzik kutumu bile...

"benim ömrüm geçer ah-u zar ileeee...."

.....
başka şeyler dönmeye başladı sonra aklımda.
"gereksiz işler müdürlüğü"diye bi mevkii olsa alır seni oturttururlardı başına demişti;beni nescafe kavanozu yaparken(!) bulduğunda.ben o sıra "bu kavanozdan 100 fincandan fazla keyif çıkar"yazısını kesmiş,nereye yapıştırsam diye düşünürken kafamı kaldırıp bakmıştım sade.o,gülümsemişti...
.....
sinirbozucu bi karşılaşmanın taraflarından biri olacaktım...zorunlu bi konuşma,ertelenen ne zamandır.yol boyu farklı replikler kurguladım kafamda.sonra konuştum,sordum,çıktım.kan sıçramadı beynime,şaşırmaktan sevinemedim.
.....
iyi bi haber aldım uzunca bi süre sonra.benim hatam yüzünden olmayan ama beni zorlayan bi durum vardı,hiç yoktan bi bahane gelip hafifletti sıkıntımı...beklemek gerekiyordu pekçokşey için...sıkıntıların da son kullanma tarihi vardı belli ki...biraz rahatladım.
.....
farklı iki kişiyle konustum...kavga etmişler.hangisine denk gelsem diğeriyle ilgili atıp atıp tuttu.normal zamanlarda göz yumulanlar;tam da işte böyle zamanlarda dökülüveriyor ortaya.garip bi tehlike sezdim,bişey demedim.iş arkadaşları tehlikeli,mesafeyi korumak lazım;bunu farkettim.
.....

"karanlık odamda,benimkinden başka, ikinci bir nefes" hayal ettim...kaçtı bi defa;ipin ucundan tutamadım...

Hiç yorum yok: